[Giriş]
Don't really wanna hurt nobody
Ah shit!
[Verse 1]
Şu hayattaki insanlık yarışından ayrılmak için çoğusu kafasına kurşun koydu, ne yazık onu onunla oydu
Savaş oyunu bu, bu merhametsiz kuralları kim koydu?
Kalıplaşmış cümlelerin sonunu getiren oydu. Sirenleri deli çalıyordu
Uzunca arayışlar sonucu kendini bulduydu sonra onu ondan çaldılar kayboldu (aha)
Koca gözleri dolduydu (what)
Bir varlık dünyasında vardı yok olduydu
İçindeki öfkeli kalabalığın sesini duyduydu
Kendine bağıranlardan biri oydu
[Köprü]
Elinde bir pankart (hah!), koştuğu tek şart bildiği tek şey. (ha)
(Wow, wow, wow)
[Verse 2]
O an nasıl desem içi dolu doluydu
Ah çekse dağlar oynar (what) yerinden (yeah)
Bir dokunsan ağlar, dokunma yalnız bırak (bırak!)
Bırak tutma elini (çek), sanar ki kırılır kemikleri
Üç aşağı beş yukarı hissettiriyor hisleri hissettiğini
Kısabilse keşke içte yükselеn seslerden istediğini, fakat farkında onlar alacak ondan istediğini
Yalnız bırak!
Yalnız bırak yanında olmak istediğini, buna ihtiyacı var ama söyleyemiyor sana istediğini
Hafif kağıtlarda ağır cümleler tutan eller hedeflemiş gözlerini sana doğru
[Köprü]
Elinde bir pankart (pankart), koştuğu tek şart bildiği tek şey. (ha, ha, ha, ha, Sago, go, go, go, Go-Khan!)
Elinde bir pankart (pankart), koştuğu tek şart bildiği tek şey
[Çıkış]
Go!
Don't really wanna hurt nobody
Ha
Go, go, go, go!
Ah shit!
Melankolia
Hey!